Yüksek ve dik bir sesle söylenen hoyrat, genellikle cinaslı kafiye kullanılan ve Anadolu’nun çeşitli yörelerinde cinaslı mani, kesik mani, ayaklı mani olarak ifade edilen bir türdür. Elazığ mani, maya ve hoyratlarının Urfa, Kerkük mani, maya ve hoyratlarıyla büyük bir benzerlik hatta ağız ayrılığının dışında bazı metinlerde aynılık gösterir.
Yedin beni, yedin beni | Bayah geldim, bayah geldim |
Gurt oldun yedin beni | Al sinen dayah geldim |
Ben seni ugrun sevdim | Dilim der yüz yaşadım |
Sen ele yerdin beni | Göynüm der bayah geldim |
| |
Oku yara, oku yara | Sürme beni, sürme beni |
Yaz derdim oku yara | Her göze sürme beni |
Sinemde yer kalmadı | Eşikte kulun olam |
Meğer ok oku yara | Gapından sürme beni |
| |
Ah o gözler, ah o gözler | Güne düştüm, güne düştüm |
Kan eder ah o gözler | Gölgeden güne düştüm |
Beni vuran ok değil | Felek! Gözün kör olsun |
Sendeki ahu gözler | Dediğin, güne düştüm. |
| |
Düşte gör, düşte gör | Derde kerim, derde kerim |
Hayalde gör, düşte gör | Gam derer, derd ekerim |
Dostun kim, düşmanın kim? | Yas tutma deli gönlüm |
Hele bir kez düşte gör | Mevla her derde kerim |
| |
Su da yandı, su da yandı | Gül eser, gül eser |
Od düştü, su da yandı | Bülbül uçar, gül eser |
Seğirttim su serpmeye | Bağmacı gadan alam |
Serptiğim su da yandı | Yar yatağın güle ser. |