Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Harput Ağzı

Tarih kaynakları Türkler’in Anadolu’ya M.Ö. 2000 yılından itibaren gelerek yerleştiklerini kaydetmektedir. M.F. KIRZIOĞLU bazı Oğuz boylarının  M.S. 4. ve 5. yüzyıllarda  da  Anadolu’ya gelerek bu topraklarda hakimiyet kurduklarını, Harput’u da başkent yaptıklarını Dede Korkut Destanlarına dayalı olarak ifade etmektedir. Bu durumda Harput’ta Türk varlığının çok eskilere dayandığını söyleyebiliriz.

Ancak gerçek  ve sürekli anlamda  Türk hakimiyeti ve bu bölgede yoğun Türk nüfusu 1071 Malazgirt zaferinden sonra  başlar. Sırası ile Çubuk-Türkmen Beyliği (1085-1113) merkezi Harput olmak üzere varlığını sürdürür. Daha sonra Harput Oğuzlar’ın Kayı boyundan gelen Artukoğulları’nın eline geçer. Hükümdar  Belek Gazi kısa süre içerisinde Harput’tan Halep’e kadar uzanan topraklar üzerinde büyük bir devlet kurar. 1234 yılına kadar devam eden bu devletin de başkenti Harput’tur. Moğol istilasını takip eden bir dönemden sonra  Harput, sırasıyla Dulkadiroğluları’nın ve Akkoyunlular’ın  idaresinde kalmıştır. Harput’un Osmanlı yönetimine katılması Yavuz Sultan Selim’in  Çaldıran seferi dönüşünden sonra gerçekleşir. (1515)

Malazgirt Zaferi’ni takip eden yıllarda  Harput  ve çevresine çeşitli Türk boyları gelip yerleşmişlerdir. Bu yerleşim Moğol istilası esnasında artmıştır. Tarihi belgelerden anlaşıldığına göre Harput ve çevresine Alpagut, Bayındır, Çepni, Kıbır, Avşar, Kayı, Salur, Arapgirli boyları yerleşmiştir. Ayrıca Anadolu’daki karışıklıklardan etkilenen ve İç Anadolu’da yaşayan bazı Türk boyları da  bu bölgeyi yurt edinmişlerdir.

Harput ağzının bu Türk boylarından hangisine ait olduğu veya hangi boyun Harput ağzında daha baskın olduğunu söylemek oldukça güçtür. Ancak zaman içerisinde bu boyların konuştukları Türkçe karışmış, kaynaşmış ve sonuçta Harput ağzı ortaya çıkmıştır.

Türkü, mani, hoyrat, atasözü, masal, halk deyişleri, deyim, ninni gibi sözlü edebiyat ürünleri ile günümüze ulaşan Harput ağzı, hala canlı bir biçimde gerek merkez ve merkeze bağlı köylerde gerekse Ağın, Keban, Maden, Sivrice, Pertek, Çemişgezek, Hozat, Kemaliye, Arapgir yörelerinde çok az farklılıkla kullanılmaktadır. Ancak eğitim ve öğretimin yaygınlaşması, teknik alandaki gelişmeler, modern hayatın gerektirdiği pek çok yeni araç ve gereci ifade eden kelimeler ve kavramların dile yerleşmesi, hayat tarzındaki değişiklikler , duygu ve düşüncelerde meydana gelen farklılıklar dili de etkilemiş ve Harput ağzı konuşmalar, yazılı anlatımlar yavaş yavaş azalmıştır.

Kendilerini rahmetle ve şükranla andığımız İshak Sunguroğlu yazdığı Harput Yollarında adlı eseriyle, Fikret Memİşoğlu’nun yazdığı Harput Ahengi, Harput Halk bilgileri eserleri Harput kültürünü ve ağzını günümüze taşımışlardır. Günümüzde de bu alanda çalışmalar sürdürülmektedir. Yard. Doç. Dr. Zülfü Güler’in yazmış olduğu “Harput Ağzı” bu alanda titiz bir çalışmanın ürünüdür. Fatih Güngör KIsaparmak’ın  “Dil ve Folklor Açısından Harput Ağzı” Mehmet Topal’ın “Elazığca”, Ahmet Tunç’un “Konuşan Harput”, Doç. Dr. Ahmet Buran’ın “makaleler” adlı eserleri de Harput ağzı hakkında kaynak kitaplardır.

Mahalli Sözcük Örnekleri

Kelime

Karşılık

Kelime

Karşılık

Kelime

Karşılık

anuh

nane

gıllorik

ufak kar tanesi

nahıi

sığır sürüsü

arcak

temiz

gırnata

klarnet

nezelmek

incelmek

arhaguylu

suçüstü

gıynah

ceviz içi

orcik

cevizli sucuk

arıstah

havan

gopça

düğme

oylum

küme

avara

işsiz

gudde

çok bilmiş

ögür

boğa isteyen inek

avel

avanak

guşhana

küçük tencere

örken

kalın ip

ayam

havra

elti

erkek kardeş eşleri

ösgemek

özlemek

bacı

küçük kız kardeş

enük

köpek yavrusu

özleme

yoğurt çırpılarak yapılan ayran

bastug

pestil

el öpen

kertenkele

perkirtmek

sağlamlaştırmak

bayah

az önce

erinmek

üşenmek

pırcikli

havuc

beroş

küçük kazan

erişte

evde kesilmiş makarnA

pıskırmak

hapşırmak

bıldır

geçen yıl

esgötek

zavallı kadın

pin

kümes

bıldırik

topaç

essah

doğru

pipirim

semizotu, yaşlı kişi

bıtırah

dikenli ot

eşbabiye

kayısı kurusu

pısik

kedi

bibi

hala

eşgere

açık

porik

alına dökülen saç

bubik

gonca

eyvan

balkon

potik

kısa boylu

carıt

ateş küreği

ezbet

hısım akraba

pük

tipi

cereme

zarar

hah

el, başkası

seko

palto

cıbıl

yoksul

hamşor

olgunlaşmamış meyve

seplemek

salıvermek

cığız

oyun bozan

haraba

virane

sıhlet

kalabalık

cisir

tavan ağacı

harıh

su yolu, ark

sınor

sınır

coco

küçük abdest

haydar

hafif rüzgar

sitil

bakraç

çağa

çocuk

heküge

tastanyapılmış su yolu

soyha

huysuz, hayırsız

çin

omuz

hırnik

sümük

subaha

gelinin yüz açım günü

çelem

şalgam

hımik

genizden konuşan

süyünk

saçak

çıhın

azık çantası

hırçik

paçavra

şaman

süs kavunu

çıtma

hayvan tekmesi

hırik

eski ayakkabı

şorik

salya

çigit

çekirdek

hışik

kuru yaprak

tapik

uyuklamak

çitil

fidan

horata

laf söz

tehne

bulaşık bezi

çögür

büyük diken

kes kes

cimri

tentene

dantel

daraba

dükkan kepengi

kırtik

azıcık

teşt

büyük leğen

degirmi

yuvarlak

kofik

içleri oyulmuş biber, patlıcan kurusu

tın

ses, nefes

densüz

münasebetsiz

kodik

içi oyuk kab

tırige düşmek

isal olmak

dındik

teneke kandil

köşger

ayakkabı tamircisi

tısga

zayıf, çelimsiz

diyeze

teyze

kötek

dayak

tike

bir lokma et

dolanger

burma tatlısı

kutik

köpek yavrusu

totkacı

palavracı

dombalah

takla

kurik

sıpa

tuman

don

dümbük

kötü kişi

külbe

küçük çapa

uyuntu

her söze kanan

fehlan

nadasa bırakılmış tarla

lavlav

çok konuşan

üsküre

derin çorba kasesi

fetir

yufka

lazut

mısır

ütük

çok çabuk üşüyen

fıncik

hayvan tekmesi

lec

münakaşa

üzlek

sığ

fitlemek

kışkırtmak

log

dam toprağını sıkıştıran taş

vec

gelin eşyası

forta

palavra

lolo

erkek çocuk cinsiyet organı

ververan

harap, viran

fosso

işe yaramaz

lovik

börülce

yalloz

parasız

gah

elma, armut kurusu

mahna

bahane

yelincek

hafif

gıngılig

zirve

mahrama

havlu

yerik

aş eren

gakko

ağabey

makat

divan

yerinmek

imrenmek

garıs

beddua

manuh

kedi yavrusu

yırıh

yırtılmış

gaşmer

maskara, komik

maraba

yarıcı

zerzebil

perişan

gesges

görgüsüz

matal

masal

zıgza

kapı kilidi

geyme

iç gömlek

meteris

avcı gizleme çukuru

zibil

gübre

gıdik

keçi yavrusu

mikaşer

kabuksuz iki parçaya bölünmüş nohut

zumzuh

yumruk

gıjik

didik saç

mollapotik

yağmur yağdırmak için korkuluk haline sokulmuş kişi

 

 

gındırlanmak

yuvarlanmak

mozik

topaç

 

 



Deyimler-Tabirlerden Örnekler

Aç gezip guyruğu tik gezmek: Kimseye minnet etmemek

Ağzı acıh ayran delisi: Aklı başında olmayan aptal

Ali gıran baş kesen: Kabadayı

Aşuh atmak: Kumar oynarcasına bir işe girişmek

Bahar mayısı gibi sıvaşmak: Yakasını bırakmamak

Bal eski petekte: Tecrübe önemlidir

Beli burhu gırılmak: Çok yorulmak

Ci deyip gaşmah: Ziyaret edilen yerde çok kısa kalmak

Cin çali, çingen oyni: Bir kalabalıkta kimin ne yaptığı belli değil

Daha ne nenni ne ciş: Henüz daha ortada hiç bir şey yok

Durup durup duz kavurmah: Aynı şeyleri tekrar etmek

Enükken gulagını mı kesmişim: Onu yeterince tanımıyorum

Eşşeğin böyüğü ahurda: İşin önemli bölümü geride

Fıstik atıp gezmek: Yiyip içip eğlenmek, keyfi yerinde olmak

Gaşına gaşına gahtı ocah başına: Layık olmadığı yere yükseldi

Gıçı gırıh it gibi dolaşmah: Bir işe yaramamak

Gursağı geniş: Hakaret ve rezalete ses çıkarmayan

Hıriğini sürütmek: Peşinden başka misafirleri de getirmek

İki lafın belini gırah: Sohbet etmek

İt otarmah: Boş boş gezmek

Kimin zibilini dağıdidin: Neredeydin, niçin geciktin

Kortikoğlu işi: Baştan savma yapılan iş

Medine fukarası gibi yalvarmah: El ayak öperek bir şeyi istemek

Nerde dıngıltı orda buluntu: Her eğlenceye koşan

Osuruğu tırısmana çıhmah: korku ile kaçışmak

Ögüne demir atmah: Çok az ziyaret edenler için söylenir

Pipirim mi yedin: Çok güçsüzsün

Poçiğinden gögermek: Gençliğe özenmek (Yaşlılar için söylenir)

Sevindirik olmah: Çok sevinmek

Tene tene olmah: Çalım satmak

Toprah basan: Yazıklar olsun

Üreğine tökmek: Çok üzülmek

Üstüne gök gürlememiş: Kaba ve görgüsüz davranmak

Ya sırtı ya partı: Ne olacaksa olsun

Yel gelecek delügü bilmek: Çıkarını gözetmek




Dua ve Beddualar

Dualar:

Allah elden ayağa düşürmeye.

Elin atasun, altun tutasun.

Kesene bereket.

Allah muhannete muhtaç etmeye.

El öpenin çoh ola.

Muhannete muhtaç olmayasın.

Allah sahlıya

Ellerin yeşil ola.

Uzun ömürlü olasın.

Bi yasduhda gacıyasız.

Gadan alam.

Rızgın bol ola.

Başın dişin ağrımıya.

Gadan belan bahan gele.

Sahan gelen bahan gele.

Cedden rahmet.

Hayırlı gudümlü ola.

Tutuğun altın ola.

Dırnağın daşa değmiye.

Huri, gılman yoldaşın ola.

Yüzün ağ ola.

Dolu sanduhlar öğüne oturasın.

İşin gücün, rast gele.

Yüzün güle.

Beddualar (Garışlar)

Adın bata.

Elin, golun çekile.

O Boyda galasın.

Ağzından burnundan gele.

Ezilesin, erpiyesin.

Ellün körü.

Baba çıha.

Farş malamat olasın.

Parça tike olasın.

Başın, bağrın yiye.

Garnagassi gızılgurt.

Rızgın kesile.

Boyun bosun devrile.

Gotdik.

Sesin Sal altından gele.

Can evin yıhıla.

Hışdige gelesin.

Tatarhamıya gelesin.

Devrün döne.

İsotlanasın.

Yüz üstü sürünesin.

Dünya ışığına hasret galasın.

Muradın gözünde gala.

Zukgumun kökü.